T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
2. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Görme Engelli
×
  • Anasayfa
  • BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
    KURULUŞ
    YÖNETİM KADROSU
    GÖREV VE YETKİLER
    KORUNAN ALANLAR HARİTASI
  • BİRİMLER
    AV VE YABAN HAYATI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    BİLGİ İŞLEM VE BASIN BİRİMİ
    MİLLİ PARKLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    DOĞA TURİZMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    HUKUK BİRİMİ
    BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK VE EKOSİSTEM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
    HAYVANLARI KORUMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    İDARİ VE MALİ İŞLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    PERSONEL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    SULAK ALANLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
  • BAĞLI İL MÜDÜRLÜKLERİ
    BURSA DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    • İZNİK ŞEFLİĞİ
    • BURSA ŞEFLİĞİ
    • MUSTAFAKEMALPAŞA ŞEFLİĞİ
    • ORHANELİ ŞEFLİĞİ
    BİLECİK DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    • BOZÜYÜK ŞEFLİĞİ
    • BİLECİK ŞEFLİĞİ
    BALIKESİR DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    • BANDIRMA ŞEFLİĞİ
    • DURSUNBEY ŞEFLİĞİ
    • BURHANİYE ŞEFLİĞİ
    • BALIKESİR ŞEFLİĞİ
    • KAZDAĞLARI MİLLİ PARKLAR ŞEFLİĞİ
    • SUSURLUK ŞEFLİĞİ
    • KUŞCENNETİ MİLLİ PARKLAR ŞEFLİĞİ
    ÇANAKKALE DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    • BİGA ŞEFLİĞİ
    • GELİBOLU ŞEFLİĞİ
    • BAYRAMİÇ ŞEFLİĞİ
    • TROYA TARİHİ MİLLİ PARK ŞEFLİĞİ
    • ÇANAKKALE ŞEFLİĞİ
    ULUDAĞ MİLLİ PARK MÜDÜRLÜĞÜ
    • ÇOBANKAYA MİLLİ PARK ŞEFLİĞİ
    • SARIALAN MİLLİ PARK ŞEFLİĞİ
    YALOVA DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    • ÇINARCIK ŞEFLİĞİ
    • YALOVA ŞEFLİĞİ
  • KORUNAN ALANLAR
    MİLLİ PARKLAR
    TABİAT PARKLARI
    TABİAT ANITLARI
    TABİAT KORUMA ALANLARI
    SULAK ALANLAR
    YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI
  • KÜTÜPHANE
    AVBİS
    AVCILIK BELGESİ
    AVLAK HARİTALARI
    CİTES BELGELERİ
    E-KİTAP
    TÜR KORUMA VE EYLEM PLANLARI
  • İLETİŞİM
Skip Navigation Links2. Bölge Müdürlüğü > Menu
MİLLİ PARKLAR

                                                                      ULUDAĞ MİLLİ PARKI

Milli Park'a gitmek için tıklayınız​

Bursa şehir merkezinin güneyinde yer alan Uludağ, 11 338 ha.’ lık bir alanda 20 Eylül 1961 tarihinde Milli Park olarak ilan edilmiş olup daha sonra Milli Park alanı 1996 yılında 12 762 ha.’a çıkarılmıştır.  
Uludağ; Anadolu’ da Olympos adıyla anılan 6 kutsal dağdan biridir. 2.543 metre yükseklikte olan Uludağ, Marmara Bölgesi’nin en yüksek noktasıdır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Keşiş Dağı olarak anılan dağ 1925 yılında “ULUDAĞ” adını almıştır.

Uludağ Milli Parkına (Karabelen Giriş Kapısına ) Bursa’dan 22  km.lik karayolu ile ulaşılabilmektedir. Giriş Kapı­sından 3 km.lik karayolu ile Kirazlıyaylaya, 10 km.lik karayolu ile  Sarıalana, 11 km.lik karayolu ile Oteller Bölgesine, Oteller Bölgesinden de 2 km’lik karayolu ile Çobankayaya ulaşılabilmektedir. Ayrıca Bursa’dan Uludağ Milli Parkı Sarıalan Kamp ve Günübirlik Kullanım Alanına (1635m) 20 dakikalık teleferik yolculuğu ile de ulaşılabilmektedir.  

KAYNAK DEĞERLERİ

12762 ha.’lık alana sahip olan Uludağ Milli Parkı’ nın % 71’i orman, % 28’ i çayırlık ve kayalık alanlar, % 0,4’ ü açık alanlar, % 0,1’ i su ile kaplı alanlar, % 0,8’ i ise yerleşim alanlarıdır. Uludağ, ormanlık alanlar, makilik, turbalıklar, subalpin fundalıklar, alpin sarp kayalıklar ve açık alanlar gibi çok zengin bir habitat çeşitliliğine sahiptir. Bitkisel çeşitlilik merkezi olan Uludağ’da, 1320 bitki türü bulunmakta olup, bunlardan 33’ ü Uludağ, 138’ i Türkiye endemiği olmak üzere toplam 171 endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Küresel ölçekte nesli tehlike altında olan 3 Avrupa ölçeğinde ise 54 türün yaşam alanını oluşturmakta olup Nadir Tür Sayısı 16’ dır.



Endemik türlerin çoğu Uludağ Milli Park sınırları içerisinde özellikle Bakacak, Volfram Madeni çevresi, Şahinkaya, Kuşaklıkaya, Fatin Tepe ve Göller Bölgesinde yoğun olarak görülmektedir.Uludağ, yeni türlerin oluşumu açısından da büyük bir potansiyele sahiptir. Yeni türler olarak saptanıp isimlendirilerek bilim dünyasına ve Dünya Florasına kazandırılan tür sayısı şimdilik 6 olup bu konuda çalışmalar devam etmektedir.

Uludağ, Alman Botanikçi Mayr’e göre bitki zonlarının görülebileceği nadir yerlerden biridir. Uludağ'ın Bitki örtüsü tipleri arasında (350 m' ye kadar) tipik Akdeniz maki ve frigana bitki örtüsü yer alır. Orman kuşağı, karışık kestane (Castanea sativa) ormanı (350-700 m), sık doğu kayını (Fagus orientalis) ormanları (700-1500 m), lokal olarak sapsız meşe (Quercus petraea) ve nemli Uludağ göknarı (Abies nordmanniana ssp. bornmuelleriana) topluluklarından (1500-2100 m) oluşur



Türkiye'nin endemik ve önemli ağaç türlerinden biri olan Uludağ Göknarı, alanda çok sağlıklı topluluklar oluşturur. Orman kuşağı 2000 m' nin üstünde subalpin fundalıklara geçiş yapar. Subalpin kuşağı (1800-2200 m), bodur çalıları ve açık mera toplulukları ağırlıkta olmak üzere, yüksek arazi fundalık bitki örtüsü tiplerinin bir mozayiğini içerir. Subalpin ve alpin kuşaklardaki daha kurak yamaçlarda endemik türler  bulunmaktadır.

Alanda Bern Sözleşmesi'ne göre Tehlike Altındaki Habitatlar;

Akdeniz dağlık sık meraları,
Batı Karadeniz doğukayını ormanları,
Batı Karadeniz göknar-doğu kayını ormanları,
Batı Karadeniz'in alt kesimlerinde yetişen doğu ormanları,
Batı Karadeniz'in alt kesimlerinde yetişen subalpin ormanlarıdır.
Uludağ, ev sahipliği yaptığı pek çok bitki türünün gösterdiği ilginç yayılış deseni nedeniyle bitki coğrafyası açısından da çok önemlidir. Önemli Bitki Alanı (ÖBA).





Nadir Türler arasında; Küresel Ölçekte Tehlike Altındaki Türler [3 Takson],
Avrupa Ölçeğinde Tehlike Altındaki Türler [54 Takson],
Ulusal Ölçekte Nadir Diğer Türler [39 Takson] bulunmaktadır.

Uludağ Milli Parkında endemik bir tür olan Apollo Kelebeği, ayrıca dünyada sayıları çok azalmış olan Sakallı Akbaba bulunmaktadır. Bunların dışında; tilki, çakal, yaban kedisi, porsuk, sincap, sansar, tavşan, karaca, yaban domuzu, kirpi, oklu kirpi, dağ faresi, kaplumbağa, kurbağa, alabalık, kurt ve ayı bulunmaktadır. Sürüngenlerden; yılan, kertenkele, bukalemun, kuşlardan ise; akbaba, kaya kartalı, doğan, şahin, atmaca, kerkenez, karga, ağaçkakan, saksağan, baykuş, dağ güvercini, tahtalı, çulluk, üveyik, karatavuk, saka, çalıkuşu, keklik, bülbül ve serçe türleri bulunmaktadır. 46 tür kelebek ve 11 tür bombus arısı tespit edilmiştir. 




Uludağ Milli Parkın sakallı akbaba ve kaya kartalının üreme popülasyonlarını barındırması nedeniyle Önemli Kuş Alanı (ÖKA) olarak belirlenmiştir. Kızıl akbaba, çakırkuşu, küçük kartal, bıyıklı doğan, ve gökdoğanın Uludağda ürediği sanılmaktadır. Uludağ aynı zamanda Türkiye’de paçalı baykuşun yaşadığı bilinen birkaç yerden biridir.

Yer kürenin derinliklerinden gelen mağmanın kırıklar ve çatlaklar boyunca yeryüzüne doğru yükselmesi ve katılaşması sonunda meydana gelen Uludağ’ın jeolojik yapısını genellikle iç püskürük granit kayaçları oluşturmaktadır.

2.543 metre yükseklikteki Uludağ Tepe altında kalan bölgede, son buzul devrinden kalma ve buzul aşındırması sonucu oluşmuş bir kısmı yazın kuruyan buzul gölleri bulunur. Buzul göllerin en önemlileri Uludağ Tepe’nin kuzeyindeki Kara Göl, Kilimli Göl, Aynalı Göl, Buzlu Göl ve yazın kuruyan Heybeli Göl’dür. Dağın kuzeybatı bölgesinde ise yaz aylarında kuruyan Çayırlıdere ve Koğukdere gölleri bulunmaktadı



ALANDAKİ REKREASYONEL KULLANIMLAR

Uludağ Milli Park’ nın yıllık ziyaretçi sayısı yaklaşık 800.000 kişi olup ziyaretçilerin yaklaşık  600.000’ i karayoluyla, 200.000’ i teleferikle milli parka ulaşmaktadır. Bu ziyaretçilerin % 50 si yaz sezonunda, % 35 i kış sezonunda % 15 i de bahar aylarında milli parkı ziyaret etmektedirler.

Bakacak Seyir Terası Çobankaya Bölgesine 2 km. mesafede olup Bursa’ nın ve Gemlik Körfezi’nin, Uluabat Gölü’ nün panaromik görüntüsü en iyi seyredilebileceği yerdir.


Uludağ’ da ortalama 4 ay süre ile kış sporları yapılabilmektedir. Kayak için uygun zaman 20 Aralık - 20 Mart tarihleri arasındaki dönemdir. Kayak dışında snowboard, big foot, buz pateni, kar motosikleti aktiviteleri yapılabilmektedir.  Uludağ yaz mevsiminde de kampçılık, dağcılık, trekking, piknik rekreasyon eylemlerine açıktır.

I. Gelişim ( Oteller ) Bölgesinde özel sektöre ait 18 adet turizm tesisi; kamuya ait 12 adet  tesis, II. Gelişim Bölgesinde ise; özel sektöre ait 4 adet turizm tesisi hizmet vermektedir. Ayrıca Kirazlıyayla’da kamuya ait 2 tesis bulunmaktadır.Oteller Bölgesinde kayak turizmine hizmet veren 22 adet mekanik tesis (teleski-telesiyej) mevcuttur. Milli Parkta bulunan turizm ve kamu tesisleri daha çok kış turizmine yönelik hizmet vermektedir.

ulu.png





Yaz Sezonunda, Sarıalan ve Çobankaya Kamp ve Günübirlik Kullanım Alanlarında konaklama yapılabilmektedir. Sarıalan Kamp ve Günübirlik Kullanım Alanında yaz sezonunda hizmet veren 12 adet kır evi mevcut olup, 300  çadırlık kamp alanı bulunmaktadır. Bunun dışında, Hediyelik Satış Dükkanları ve  Kır Gazinoları bulunmaktadır. Çobankaya Kamp ve Günübirlik Kullanım Alanında yaz sezonunda hizmet veren Satış Büfesi ve100 çadırlık kamp alanı bulunmaktadır. Bundan başka Kirazlıyayla ve Karabelen Günübirlik Kullanım Alanlarında günübirlik rekreasyonel faaliyetler yapılabilmektedir.



Ayrıca Zirve tepe, göller, Sarıalan, Bakacak, Cennetkaya, Tutyeli, Çobankaya, Devetaşı önemli manzara seyir yerleridir. Uludağ yaz ve kış doğa yürüyüşüne elverişli olup tercih edilen 8 parkur belirlenmiştir;

-Oteller Bölgesi-Kurtkaya-Kızpınar Mevkii-Sarıalan,
-Sarıçayır Tepe - Alman Çayırı Mevkii – Çobankaya - Softaboğan Mevkii,
-Oteller Bölgesi - Çobankaya-Bakacak,
-Tefferrüç - Kadıyayla – Sarıalan,
-Oteller Bölgesi-Zirve Tepe-Volfram Mevkii – Göller Bölgesi,
-Kirazlıyayla-Gölcük Mevkii,
-Oteller Bölgesi – Paşaçayırı Tepe,
-Alaçam Giriş Kontrol Noktası – Kaçakçıyolu Mevkii - Göller Bölgesi.


KÜLTÜREL DEĞERLER
Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olan ve Osmanlı’nın ilk başkenti ünvanına sahip, Osmanlı Kültürü’nün oluşum ve gelişim sürecinde öncü kent kimliğinin sembolü olan Bursa, eşine az rastlanır bir kültür ve tarih mirasına ev sahipliği yapmaktadır. Evliyalar diyarı, tarihi abideler şehri, tabii güzellikleri ve binlerce senedir bilinen şifalı kaplıcaları ile dünyaca isim yapmıştır. Bursa ve civarında M.Ö. 4000'li yıllardan itibaren çeşitli yerleşimlerin olduğu saptanmıştır. Fakat yöreye ait kesin bilgiler M.Ö. 700'lere dayanmaktadır. Homeros bölgeden Mysia olarak söz etmektedir. Günümüzde Bursa yöresinde Mysia yerleşmelerini anımsatan iki köy bulunmaktadır: Misi(Gümüştepe) ve Misebolu

Karagöz gölge oyunu, tarihte Bursa'nın Türk kültür yaşamına kazandırdığı en önemli etkinliklerdendir.

İskender Kebap, İnegöl Köfte, Pideli Köfte, Kestane Şekeri, Kemalpaşa Tatlısı yörenin en bilinen yemek çeşitleridir. 


 Bakacak Seyir Terası’ndan Bursa’ nın panaromik görüntüsünü seyretmeden,
Uludağ’ın zirvesine çıkıp buzul göllerini ve alpin kuşağının eşsiz görünümünü   oluşturan, aynı zamanda “Buzul Devri” oluşumları olan morenler, dolinler ve solüfliksiyon oluşumlarını görmeden,
Mevcut patika yolları ile orman içinde yürüyüşler yapmadan,
Yaz sezonunda kamp faaliyetlerine katılarak temiz havasından ve doğal güzelliklerinden yararlanmadan,
Kış sezonunda, kamu veya özel sektöre ait tesislerde konaklama imkanından yararlanarak kayak yapmadan,
Keşiş’ in evini ve Uludağ eteklerinde bulunan manastır kalıntılarını görmeden,
Uludağ Tepe’nin zirvesinde duran deftere izlenimlerinizi yazıp imzalamadan,
alandan ayrılmayın!!. 





                                                                                                           KUŞCENNETİ MİLLİ PARKI
Milli Parka gitmek için tıklayınız

Coğrafi Konumu
Balıkesir’in Bandırma ilçesine 18 km mesafede bulunan Kuşgölü, Türkiye ve dünyadaki mili parklar içerisinde özel bir öneme sahiptir.
1k.jpg
Milli Parkın Tarihçesi
Milattan Önce 8. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşmeye başlayan Lydia’lılar bugünkü Ergili Köyü’nün batısında Kuş Gölü’nün güneydoğu ucunda yer alan Hisartepe’ye,   Daskyleon adlı bir yerleşim yeri kurmuşlardır. Daha sonra Anadolu’ya gelen Persler bu devleti yıkmış ve kendilerine bu bölgede bir valilik (satrap) kurmuşlar ve buraya PARADEISOS (cennet) demişler ve krallarına ait park ve  av sahası olarak yıllarca kullanmışlardır.
2k.jpg3kk.jpg

Milli Parkın bilimsel kimlik kazanması

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde görev yapan Alman Profesör Curt Kosswig ve eşi Leonore Kosswig 1939 yılında  yöreyi ziyaret etmişler ve söğüt korusunda yuvalanan kuş topluluklarının eşsiz güzelliğini ve ornitolojik değerini görmüşlerdir. 1952 yılında   yörede bir biyoloji istasyonu kurmuş ve istasyon bekçisine yöreyi koruma görevi vermiştir. 1959 yılına kadar Kurt Kosswig ve eşinin çabalarıyla sahanın koruması süregelmiştir. 

Daha sonra 31.08.1959 tarih ve 12108 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile öncelikle 52,00 ha.’lık saha Milli Park olarak ilan edilmiştir. 20.06.1975 tarih ve 10163 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile  de 12,1 ha’lık alan kamulaştırılarak milli park alanına dahil edilmiştir. Milli Park sınırları 21/06/2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 64,00 hektardan (orman arazisi) 24.047 hektara çıkmıştır. Genişletilen alanın içinde ortalama 16.400 hektarı göl alanı olup diğer arazilerin büyük çoğunluğu hazine arazisidir.
3k.jpg
Kuş Gölünün korunması ile ilgili diğer mevzuat ise; 1994 yılında Türkiye’nin “ÖZELLİKLE SU KUŞLARI YAŞAMA ORTAMI OLARAK ULUSLARARASI ÖNEME SAHİP SULAK ALANLAR HAKKINDA SÖZLEŞME (RAMSAR SÖZLEŞMESİ)” ni onaylamasıyla birlikte Milli Park ve Kuş Gölü, RAMSAR ALANLARI LİSTESİ’ne dahil edilmiş ve RAMSAR Alanı olarak tescillenmiştir.

Yine Kuşgölü 17.05.2005 ve 25818 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” uyarınca Ulusal Sulak Alan Komisyonu’nun 28.12.2005 tarihli 2. olağan toplantısında onaylanarak Sulak Alan Koruma Bölgeleri belirlenmiştir.
Yine göl ve yakın çevresi 1981 yılında  1. Derece Doğal Sit Alanı Statüsüne kavuşturulmuştur. Doğal Sit Alanı içindeki uygulamalar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iznine tabidir.
4k.jpg
Milli Parkın Doğal Dinamikleri ve Biyolojik Çeşitliliği

Asya – Avrupa – Afrika kıtaları arasındaki kuş  göç yolları üzerinde bulunan ve biyolojik çeşitlilik açısından uluslararası düzeyde öneme sahip olan Milli Parkımız, subasar söğüt ve dişbudak ağaç topluluğu, tatlı su gölü, sulak çayırlar ve sazlık alanlar oluşan önemli karakterdeki ekosistemleri bünyesinde barındırır.
Milli Park; Bandırma İlçesine 18 kilometre mesafede, 24.047 hektarlık bir sahayı kapsayan, Türkiye’nin ornitolojik açıdan en önemli Milli Parklarından biridir.
5k.jpg

Kuşcenneti Milli Parkı’nda üreyen kuş türlerinden bazıları

​
​​​
•      BahriPodiceps cristatus•      Pasbaş patkaAythya nyroca
•      Küçük batağanTachybaptus ruficollis•      AtmacaAccipiter nisus
•      Tepeli pelikanPelecanus crispus•      Arı şahiniPernis apivorus
•      KarabatakPhalacrocorax carbo•      Saz delicesiCircus aeruginosus
•      Küçük karabatakPhalacrocorax pygmeus•      SukılavuzuRallus aquaticus
•      Gri balıkçılArdea cinerea•      Su tavuğuGallinula chloropus
•      Büyük akbalıkçılCasmerodius albus•      SakarmekeFulica atra
•      BalabanBotaurus stellaris•      Akça cılıbıtCharadrius alexandrinus
•      SunaTadorna tadorna•      Gümüş yağmurcunPluvialis squatarola
•      AngıtTadorna ferruginea•      KızkuşuVanellus vanellus
•      YeşilbaşAnas platyrhynchos•      Mahmuzlu kızkuşuVanellus spinosus
•      Boz ördekAnas strepera•      KızılbacakTringa totanus
•      ÇamurcunAnas crecca•      KılkuyrukAnas acuta
•      Macar ördeğiNetta rufina•      KaşıkgagaAnas clypeata
•      Benekli sinekkapanMuscicapa striata•      Küçük suçulluğuLymnocryptes minimus
•      Tarla ardıcıTurdus pilaris•      Karabaş martıLarus ridibundus
•      Kara kızılbacakTringa erythropus•      Küçük martıLarus minutus
•      YeşilbacakTringa nebularia•      Orman ağaçkakanıDendrocopos major
•      ÇamurçulluğuLimosa limosa•      AkkuyruksallayanMotacilla alba
•      Elmabaş paktaAythya ferina•      ÇullukScolopax rusticola








                                                                                          KAZDAĞI MİLLİ PARKI
   Milli Parka gitmek için tıklayınız

Milli park; bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır.

kaz1.jpg
Kazdağı Milli Parkı’nın kapsadığı alanın Önemli Kaynak Değerleri olan biyolojik çeşitlilik (flora ve fauna), orman ve su ekosistemleri, jeomorfolojik ve jeolojik yapı, ulusal ve uluslararası düzeyde eşsiz öneme sahiptir.

kaz2.jpg
Batıda Dededağı, ortada esas Kazdağı, doğuda Eybek dağı, kuzeydoğuda Gürgen, Kocakatran ve Susuz (Sakar) dağlarından oluşan ve Biga yarımadasının en yüksek kütlesi (Karataş tepe 1.774 m.) olan Kazdağı’nın güney yüzü, Zeytinli çayından Altınoluk yerleşiminin batısına kadar olan (Damla tepe) bölümü ile bu bölümün zirveye kadar devam eden yüksekliklerinin kapsadığı 21.450 hektarlık alan 17.04.1993 tarih ve 21555 sayılı resmi gazetede yayınlanan 93/4243 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Milli Park ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır
kaz3.jpg


Böylelikle Kazdağı’nın doğal bir hazine niteliğindeki peyzaj özelliklerinin korunması, flora (bitki) ve fauna (hayvan) varlığının devamının sağlanması, araştırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması hedeflenmiştir. Doğudan batıya uzanan Kazdağı kütlesini kuzey-güney istikametinde yaran derin vadi ve kanyonlar ve bu yapının ortaya çıkardığı farklı iklimsel koşullar, bitki ve hayvan varlığının zenginleşmesi açısından uygun yetişme ortamı imkanları sağlamıştır.
Bu topoğrafik zenginliğin neden olduğu biyolojik çeşitlilik, Milli Parkın ana kaynak değerini meydana getirmektedir.
kaz4.jpg
Kazdağı’nın Mitolojisi: 

 Zeus Yağmur yağdırır, gökleri gürletir, şimşekler çaktırır.
Troia Savaşı'ndaki rolü çok büyüktür.
İda Dağı'nın tepesinde yönetir Troia Savaşını.
Her şey onun buyruğuyla olur. Bazen Akhalar üstün bazen de Troialılar.
Zeus buyruklarını Kartalının aracılığıyla iletir insanlara.
Kartalın uçuşuna göre iyiye veya kötüye yorulur buyruk.
Homeros İlayda'sında Zeus ile Hera’nın buluşmasını anlatırken şu dizeler geçer:
“Hera dosdoğru yürüdü Gargaros doruğuna,
İda’nın en yüksek tepesiydi bu…”
“...Safranlardan, sümbüllerden tatlı bir halı / Uzanıverdi ikisi de halının üstüne...”
Antandros kenti M.Ö. 7. yy da Pergoslar tarafından kurulmuş, askeri önemi olan bir yerleşmedir. 215 m. yüksekliğindeki tepede kalesi olan kentin deniz kıyısına kadar uzanan oldukça geniş bir yerleşme sahası vardır.

kaz5.jpg
Milli Park’ın yakın çevresinde çok sayıda antik kent bulunmaktadır. Troya savaşlarından önce kurulmuş, Antandros, Adramyttion ve Assos (Behramkale) en önemlileridir. Yine Thebe, Killa, Khrysa, Anderia, Autaudros, Pedesos ve Astrya Milli Park’a yakın antik yerleşimlerdir

kaz6.jpg

İda Dağı (Kazdağı), dünyada mitoloji ve efsaneler dağı olarak bilinmektedir. Kazdağlarındaki üç efsaneden biri Yunan efsanesi (İlyada) diğerleri Sarıkız ve Hasan ile Emine’nin aşk öyküler olan iki Türk efsanesidir.
Yunan Mitolojisinde Paris’in Altın Elmayı Afrodit’e vermesi sonucu, dünyada ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yerdir. Bu güzellik yarışması getirdiği sonuçları itibarıyla, tarihte meşhur Troia savaşlarının çıkmasına neden olmuştur.
kaz7.jpg
Kazdağları’nın bilinen tarihi MÖ 2000 yıllarında başlar. Bu tarihlerde Thebe, Lyrnessos, Khrysa, Killa, Anderia , Antandros, Adramytteion Astrya, Gargara gibi şehirler kurulmuş, bir çoğu da Truva savaşları sırasında yok edilmişlerdir.
Daha sonra bu bölge Romalılar ve Bizanslıların kontrolü altına girmiştir. Son olarak da bölge Selçuklular ve Osmanlıların egemenliğine girmiş ve Selçuklularda Yörükler, Osmanlılar da ise Tahtacı Türkmenler yöre halkını oluşturmuşlardır.
Kazdağı, endemik ve nadir bitki yönünden Türkiye’nin önemli bir bitki alanı olarak kabul edilmektedir. Kazdağı florasında yaklaşık 800 bitki türünün bulunduğu tahmin edilmektedir. Bunlardan başta Kazdağı göknarı olmak üzere 31 adet bitki türü endemiktir. (Dünyada yalnızca Kazdağı’nda yetişen).




​

TROYA TARİHİ MİLLİ PARKI

 Milli Park'a gitmek için tıklayınız​

 

               Troya Tarihi Milli Parkı Çanakkale İli, Merkez ve Ezine İlçesi sınırlarında kalan 135.172 da alana sahip bir Milli Parktır. Alanın ana kaynak değerini Ozan Homeros'un dünyaca ünlü eserleri İliada ve Odysseia da bahsettiği, Troyalılar ile Akaların 10 yıl süren efsanevi savaşlarının yaşandığı Troya Antik Kenti oluşturmaktadır. Milli Parkımızı her yıl ortalama olarak 500.000 kişi ziyaret etmektedir.

Resim1.jpg

1996 yılında ilan edilen Troya Tarihi Milli Parkı 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmıştır. Uzun Devreli gelişme Planı 2004 yılında onaylanmış olup 2015 yıllarında revize edilmiştir.

Resim2.jpg


(Achilleus Tümülüsü, arkada görünen Beşik yassı Tepe Höyüğü (Achilleion Antik Kenti))

Resim3.jpg

Resim4.jpg

                                                  (Troya Örenyeri)

Milli Park alanında ören yerinden başka Troya ve sonrası döneme ait Hanay Tepe Höyüğü, Achilleus Tümülüsü, Paşa Tepe Tümülüsü, Ajax Tümülüsü ve Caracalla Tümülüsü olmak üzere 5 adet Tümülüs, Rhoeteum Antik Kenti, Tavolion Antik Kenti, Aianteion Antik Kenti, Troia Antik Kenti ve Achilleon Antik Kenti olmak üzere 5 Adet Antik Kent, Çamaşırcı Köprüsü, Taşköprü ve Cezayirli Hasan Paşa Köşkü olmak üzere 3 adet anıt eser, Beşik (Miken) Mezarlığı ve Kumköy Osmanlı Mezarlığı olmak üzere 2 adet tescilli mezarlık ve yakın dönemde Çanakkale Savaşlarında kullanılmış Topçamlar Mevkii Tabyası, Halileli Köyü Topları, Kumkale Topları ve Orhaniye Tabyası olmak üzere 4 adet top mevzisi ile 2. Dünya Savaşı döneminde yapılmış koruganlar ve mevziler bulunmaktadır. Farklı dönemlere ait bu kadar eserin bir arada bulunması bu toprakların ne kadar önemli yerler olduğunun ve 5000 yıldır değerini kaybetmediğinin en önemli göstergesidir

Resim5.jpg

(Troya Örenyeri)

Jeopolitik konumu sebebi ile ilk Troyalıların yerleşim için seçtiği ve döneminin en güçlü, en zengin medeniyetlerinden birini kurdukları, efsanelere konu olmuş bu topraklar, sahip olduğu tarihi ve arkeolojik değerlerin yanında Karamenderes ve Dümrek Çayının yüzlerce yılda oluşturduğu verimli Batak Ovası ile de günümüz Troyalılarına zenginlik kaynağı olmaktadır. Troya Tarihi Milli Parkı sahaları, köy yerleşim alanının tamamı Milli Park sınırlarında kalan 6 (altı) adet, köy yerleşim alanı kısmen Milli Park sınırlarında kalan 2 (iki) adet ve köy yerleşim alanı Milli Park sahasında kalmayıp köy hudutları Milli Park sahasında kalan 6 (altı) adet olmak üzere toplam 14 köy için hem yaşam alanı hem de geçim kaynağı olmaktadır. 

Resim6.jpg


İLETİŞİM

    2. Bölge Müdürlüğü
  • Adres : Fatih Sultan Mehmet Bulvarı No:133 Nilüfer/BURSA

  • Telefon : 0224 241 72 00

  • Faks : 0224 241 72 02

  • E-Posta : bolge2.dkmp@tarimorman.gov.tr

  • KEP : tarimveormanbakanligi@hs01.kep.tr

satis@tarimorman.gov.tr

sales@tarimorman.gov.tr

abuse@tarimorman.gov.tr

webmaster@tarim.gov.tr

abuse@tarim.gov.tr

hr@tarim.gov.tr

info@tarim.gov.tr

ik@tarim.gov.tr

contact@tarim.gov.tr

Android
IOS

HIZLI MENÜ

  • Kullanıcı Girişi
  • Biyogüvenlik
  • e-Kütüphane
  • e-İmza Servisi
  • Intranet
  • Hizmet İçi Eğitim
  • Bakanlık e-Posta
  • Arabuluculuk
  • KVKK
  • Bilgi Güvenliği İhlal Bildirimi

ACİL NUMARALAR

  • 180 / Tarım İletişim Merkezi
  • 174 / Gıda Hattı
  • 112 / Orman Yangın
©2025 Tüm hakları saklıdır. TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI